entrymin yorumuna destursuz dalan kullanıcı. bir bakıyım kimdir, ne işe yarar. profilinde ''silik''. ne tür bir manyaksın olum sen.

true detective olabilir.
hem oyuncuların sinema sektöründen oluşu hem çekimi hem müzikleri hem de o karanlık ambiyansı sebebiyle. kesinlikle diğer dizilerden baya bir farklı bir çizgide yer almakta.

başka sitelerce (instela) troll cenneti olarak lanse edilen sözlük. instleanın diline düşmüşse gidişat hiç iyi değil açıkçası.

solunum güçlüğü ve kalp yetmezliği yüzünden kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden büyük sanatçıdır. 93 yaşında imiş. olmadı bu yaptığın büyük usta.

yapılan araştımalardan bir kesime göre çıkan sonuç şöyleymiş

Pornografi, evliliğin temeli olan güveni ve dürüstlüğü yok edebilir; çoğunlukla gizli gizli izlendiğinden çoğu zaman aldatmaya ve yalana yol açar. Eşler kendilerini ihanete uğramış hissederler. Eşlerinin kendilerini artık neden çekici bulmadığını anlayamazlar.

Ulusal Aile Araştırma ve Eğitim Vakfı araştırmacılarının vardığı sonuca göre ''pornografik görüntüler, bunları izleyenleri sapık cinsel eğilimlergeliştirme tehlikesine sokuyor.' Rapora göre 'tecavüz masalı (kadınların tecavüze kendilerinin neden olup bundan hoşlandığı ve tecavüz edenlerin normal davrandığı inancı) pornografik görüntüler izleme alışkanlığı olan erkekler arasında çok yaygındır.'

Seks bağımlılığı tedavisinde uzman olan Dr. Victor Cline, pornografi alışkanlığının her seferinde aynı seyri gösterdiğini fark etti. Pornografik görüntülere şöyle bir bakmakla başlayan kişi, eğer bu durum kontrol altına alınmazsa, zamanla anormal ilişkilerin sergilendiği hard-porno görüntüleri ister hale gelebilir. Dr. Cline'a göre, bu da sapık cinsel davranışlara yol açabilir. insan davranışını inceleyen bilim adamları da bu görüşe katılıyor. Dr. Cline'ın raporuna göre 'her tür cinsel sapıklık bu şekilde edinilebilir... ve güçlü suçluluk duyguları bile bunu yok edemez.' Zamanla izleyici, pornografik ve ahlaksız fantezileri gerçekleştirmeye çalışabilir; ancak bunun sonuçları çoğunlukla feci olur.
istatistiklere göre pornografik görüntüleri en çok 12 ila 17 yaşındaki erkek çocuklar izliyor. Aslına bakılırsa, birçoğunun başlıca cinsel eğitim kaynağı pornografidir ve bunun sonuçları son derece korkutucudur. Bir raporda belirtildiği gibi, ''Pornografide, ergenlik çağındaki hamileliklerden ve AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan hiç söz edilmemesi, sergilenen o sapık davranışların hiçbir olumsuz yönünün olmadığı şeklinde yanlış bir fikrin uyanmasına yol açıyor.''
Pornografi, tutumları şekillendirir ve davranışları etkiler. ilettiği mesajlar fanteziolduğundan ve dolayısıyla gerçek dünyadan daha heyecan verici olarak sunulduğundan çekicidir. Bir rapora göre: Pornografi alışkanlığı olan kişilerin gerçekçilikten uzak beklentileri olur ve bunun sonucunda insanlarla ilişkileri zarar görür.
ingiltere'deki Middlesex Üniversitesi'nden akademisyenlerin araştırmalarına göre
"Pornografi seksle ilgili gerçekçi olmayan tutumlarla, kadınların cinsel nesne olduğu inancıyla, daha sıklıkla seksin düşünülmesiyle bağlantılıdır ve pornografi izleyen çocuklar ve gençler gelişimsel olarak cinsel roller edinmekte zorlanmakta."

en önemlisi de beyne zararlarıydı sanırsam. Pornografinin zihinsel gelişimde ve beyin üzerinde bir takım değişiklikler meydana getirdiği, beyinde uyuşturucu etkisi yarattığı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış gerçekler. Pornografik içeriklere aşırı derecede maruz kalmak, bireylerin bu görüntülere olan toleransını arttırıyor ve bir çok birey bir süre sonra pornoya bağımlı hale geliyor...
gibi gibi... sanırım hafızayı da azaltan bir etkisi vardı.

(bkz: vay şakirte bak hele)

iki önemli aşaması 1916-2016 arası syke piko ve 1923-2023 arası t.c ile ilgili maddeler ( o gizli diye anılanlar)
kurtuluş savaşı antlaşması diğil bu. batıyla osmanlı'nın hesabının görüldüğü antlaşma . yani şark meselesi görüşüldü: hani batılıların osmanlı üzerindeki bitmek bilmeyen arzuları. hani rusların balkanlar üzerinde , ingilizlerin akdeniz ticaret yolları üzerindeki istekleri...bunları sonlandırmak mesele. bu istekleri en son sykes pico'da şekillendi. bu antlaşma 1923'te onaylanarak devamı ağlandı. onaylandığında zaten 7 yılı geçmişti. bu antlama 2016 sonlanacak.
bu konuda charlie rose'un programına katılan ortadoğu uzmanı bir yahudi devleti danışmanı; bu gün sykes pico'da inanılmaz imtiyaz eden batılı ülkeler bugün tamamına yakınını yitirmiş durumda. antalaşmada 100 yıl dolmak üzere ...''. hani programı bilen varsa dünyanın en yetkili kişilerini ,liderlerini ağırlayan bir program. bunları t.c ile pek ilgisi yok; ama t.c ile ilgili olanları o malum gizli maddeler denilenler
1923-2023 arası bağımsızlığa ters düşen maddeler hani. yeraltı kaynaklarını kullanamama, boğazlardaki kısıtlamalar v.s
sykes-piko döneminde bağımsız bir devlet olman sıkıntı yaratacağı için bu maddeler imza atman gerekti. bu arada bu tür fikirleri ileri sürenler türk tarafı. ortadoğunun lozan'da sonraki halinde hilafete yer olmadığı için hilafet kaldırıldı ve laik devlet düzenine geçildi. siyaseten ortadaoğu'dan ayrı kalmak durumuna düştün. ama bu batılı gavurlarla iyi ilişkide bulunma anlamına gelmediği için mustafa kemal sağ olsun bunu yurtta sulh cihanda sulh diye gayet mantıklı bir şekilde devlet politikası haline getirdi. bugünlere bakarsanız tam tersi olur. hilafet sesi yükselmeye başladı ve ortadoğu bataklığına(!) geri dönmemek üzere adım atmış oldun.
şindik 2016'da artık bütünleşmenin başlangıcı başlıycak ve de hedef 2023 kılıfıyla da 2023'te tam bağımsız olunmak suretiyle de..

yeğen yak bir sigara bakıyim, bakma öyle.

ilk başlarda çok komik gelse de artık önlenmesi gereken kanser vakası ciddiyetine ulaşmış bir şakir sendromudur.
neymiş efendim? eğer ronaldo ile maç başına on gol atmak istiyorsan pes'i, ama yok, takım oyunu oynamak istiyorsan fifa'yı oynamalıymışsın. bunu söyleyen kesin pes'te gol manyağı olan taraftır.
şimdi efendim o malum çalım olayları varya; pes'te bunu sağlayabilmek için her yıl türlü programlar ekleniyor. fifa'da o tür bir uygulama olmadığı için çalım yönünden kısır kalmakta. yani fifa'da öyle kolay çalım yapamazsın, pes'teki gibi kolay değil demen havada kalıyor. pes'te futbolcunun 360 derece hareket kabiliyeti var, anladın? fifa'daki gibi hep belli alanlarda tıkanıp kalmazsın.
sonrasında ben real madrid'i alıp farka koşabilirim, olağandır. ama sen barcelona'yı aldığında ben de sana hiç gol attırmama gibi şansım da hiç az değil. yani sana madrid'le hucumda yaptığımı chelsea ile defansta yapabilirim.
onun dışında fifa'da hücum ve defansta belli bir ritüel var, birkaç maç yaptığında oyunu ezberleme noktasına geliyorsun. ama fifa kendi içinde bir sınıf atlamıştır o ayrı. oyunu oynama adına yaş ortaması artırılmış gibi. kapasite artışı var. fakat pes gibi belli bir karaktere ulaşmış değil.

kafa zikmeye birebir aslında, evet.

ebuka'nın yapmış olduğu tespit sonucu görülen vahim tablodur.
emenike'nin ağabeyi ebukaafrika basınına şunları söylemiş;

''Fenerbahçe taraftarları Emenike'ye karşı nankör ve saygısız. Taraftarların negatif duygularının, Emenike'nin gol kısırlığında payı var. Emenike, hem saha içinde hem saha dışında, kulüp ve taraftarlar için her şeyini veren bir oyuncu. Taraftarların tek yapabildiği, elinden gelenin en iyisini yaptığı ortada olmasına rağmen ona hakaret etmeye devam etmek. Gerçek şu ki, Emenike mutlu değil. Taraftarlar, gol atsa bile onu takdir etmiyor. Fenerbahçe ne zaman evde oynasa, Emenike; taraftarların yuhalamalarının hedefi oluyor.''
bunu emenike demiyo dikkat ederseniz, abisi... işin ciddiyetini bir düşünün.

aylar önce gelen, antrenmanlı, sakatlığı olmayan diego'yu 'daha hazır değil' olanlar sınıfına sokmayı başarabilmiş bir teknik direktördür.
kendisi fenerlidir.

bazen türklüğümden utanıyorum bazı gavatların yüzünden. ama tabi lafın gelişi bu. bazı gavatların türklüğü ayaklar altına alma çabasından diyelim biz.

bir de bordo klavyecilik adında dernek kurun lan denilesi türden bir durum.

uludağ sözlüğe olan yegane katkılarıdır.
seviyenizi artırdık conconlar, daha ne olacak. tüm sözlüklerde başlıklar açılıyo ''uludağ on birinci nesil yazarları'' diye. zaytung'ta da haber oldu ehe ehe.

ben onu bunu bilmem. ileriki günlerde gerçek ülkücülük bu değil tarzında olaylar olucak . yine birileri türlü olaylarda fişi ülkücülere kesicek. artık yine taciz olayları mı olur, yine ortalığı birbirine katan palalı kalabalıklar mı olur onu bilemem. arada olan ölenlere oluyo. yeni akit'i bastırıp o gazeteye pirim yaptırdılar açık açık. birileri milliyetçi oylara tecavüz edecek yakında seçimlere doğru. bunu da ak parti kullanıcak.

YDG-H izmir tarafından ortaya atılan iddiadır.
Ege Üniversitesi’nde Fırat Çakıroğlu’nun kendi arkadaşları tarafından bıçaklandığını ve ambulansın 45 dakika boyunca yine kendi arkadaşları tarafından engellendiğini belirterek, mobese kayıtlarının incelenmesini talep etti.
gerçi hiç güvenilir bir kaynak değil ama iddiadır sonuçta. işin aslının başka olduğu kokuları ilk günden beri var aslında. nedense son bir yıldır ülkücüleri gerici gösteren olaylar yaşanmakta. özgecan'ın katilini de ülkücü yaptılar mesela. ama sağcı cinayetidir.

http://www.imctv.com.tr/2...kendi-arkadaslari-oldurdu

sarışın kızların özenle seçmesi gereken renklerdir.
(bkz: herhangi aptalca renkten bir tanesi)

başlığı açanın cicim duygularıdır.
(bkz: yazık la kimin çocuğuysa)

garantici olduğu kesindir.